Şişesi de bir sanat eseri. Umarım hiç üretimi durdurmazlar. Amouage, bağımlılık yapan ve benzersiz kokular yaratıyor. Hayatımın romantik dokunuşlarından biri oldu.
Eşim bu kokuyu bende çok seviyor, ben de kendimi inanılmaz güzel buluyorum. Sürekli kolumu kokluyorum!
Sanki Prenses Yasemin’in lüksü ve ihtişamıyla çevrelenmişim gibi.
Bu parfümü sıkınca kendimi tam bir kadın gibi hissediyorum.
Sonuçta zarif ve kadınsı bir yasemin kokusu. 8/10 veririm, ama tarzıma uymadı.
Açılışı çok tatlı, üzüm suyu gibi şekerli bir yasemin hissiyle başlıyor. İlk anda biraz boğucu, ama kuruyunca sakinleşiyor.
Şişesi harika, hediye etmeyi planlıyorum.
Annemin bayılacağı bir koku gibi hissediyorum, ki bu olumsuz bir şey değil. Zevki çok iyidir, sadece 80’ler tarzı klasik kokuları daha çok sever.
Objektif bakarsam harika bir parfüm, ama bana fazla olgun ve ağır geldi.
Her şey biraz fazla geliyor. Yasemin bunaltıcı, tütün ağır, reçineler keskin. Amouage genelde iddialı işler yapar ama burada doz aşılmış gibi.
Balsamik, baharatlı ve reçineli bir yoğunluk hakim. İçinde baş döndürücü bir yasemin ve zengin, tatlı bir tütün var.
Yine de klasik ve zarif bir koku arayanlar için denenmeli.
Kalıcılığı ve yayılımı epey güçlü. Soğuk Avrupa kışlarında keyifle kullanıyorum. Amouage’un beyaz çiçek serisinde en kolay adapte olunanı değil. Love Tuberose ve Honour Woman bence daha rahat taşınıyor.
Vanilyayı çok hissedemedim. Hafif tatlı ama şeker bombası değil. Daha çok ilaçsı, rahatlatıcı ve resmi ortamlara yakışan bir koku.
Yasemin burada başrolü oynuyor. Bazen sahneyi kaplıyor, bazen geri çekilip trüf benzeri bir akorla dans ediyor. Sanırım bu elemi ve tütünün ortak oyunu.
Cilt ısınınca kremsiliği artıyor. Bir süre sonra Tiger Balm veya mentollü kremleri anımsattı garip bir şekilde.
Cildimde ise daha klasik bir yasemin-sümbülteber parfümüne evriliyor. Black Orchid’in alt tonlarına benzer izler taşıyor. Laktolik diyebilirim, ama bana daha çok parfümlü bir vücut losyonunun kremsi havasını hatırlattı.
Şişede kokladığımda Black Orchid’i çağrıştırdı. Trüf gibi güçlü bir nota hemen dikkat çekiyor.
Balsamik ve şurubumsu bir havası var. Tütün ve elemi, yasemini gölgede bırakıp maskülen bir tat katıyor. İlginç bir koku, ama bana pek hitap etmedi.
Tam boyunu almayı düşünüyorum ama önce birkaç kez daha denemeliyim. Şimdilik çok sevdim, yalnız Amouage’un o alıştığım karmaşık dokusunu tam vermedi gibi.
Bu parfüm seksi olmaktan çok, gizemli ve derin bir cazibe sunuyor. Kendine güvenen, olgun ama bir o kadar da davetkâr bir kadın hissi uyandırıyor.
Zamanla tütün cildimde daha baskın hale geldi. Kimileri tütünü hissedemediğini söylemiş, ama bende net ve hoş bir şekilde öne çıkıyor.
Kuru notalara geçince asıl sihrini ortaya koyuyor. İçinde lüks ve dumanlı bir vanilya-tütün uyumu var. Sigara külünü andırıyor ama sofistike ve çekici bir şekilde. Yaseminle birleşip ona gri, gizemli bir derinlik katıyor. Elemi ise hafif limonumsu ve balsamik bir dokunuşla dumansılığı dengeliyor.
Parfüm ilk anda yaseminle açılıyor, sonra vanilyayla yumuşuyor. Hafif bir sümbülteber izi de seziyorum ama içerikte yazmıyor. Başta tatlı ve çarpıcı bir etki bırakıyor. İlk sıktığımda “Güzel, ama bu Amouage’a yakışır mı?” diye sordum kendi kendime.
Yasemin burada çok yoğun, çekici ve dolu dolu. Ne aşırı fresh bir his veriyor ne de boğucu oluyor. Fransız yasemininden ziyade daha tatlı ve baştan çıkarıcı bir Sambac yasemini havası taşıyor.
Bu koku, kendinden emin ve güçlü bir kadını yansıtıyor sanki.